Hakkımda

Fotoğrafım
Kendimi yıpratacak olan şeyler o kadar boştuki ölümlü dünyada değmez.Aç gözlü olmayan hepsi benim değil yeteri kadarı benim olsun diyen bir yapıdır bedenimin taşıdığı.

4 Mart 2011 Cuma

4 Mart

 Son günlerde kendim için yeni bir tabir kullanıyorum.Mayıs sonu herşeyin başı. Sadece kitabıma endeksliyeceğim kendimi.Üstelik bu kitap şuandaki yazdığım kitap değil.Yeni yazacağım bir kitap. Türkiyede bastıracağım bir kitap.Köşeyi dönünce hırs ve entrikalarınızın neler yapabileceğini gösteren bir kitap ayrıca.Kimbilir belki yol gösteren bir kitap olur zenginler için. Şuan yazmış olduğum kitabımı Bournemouth üniversitesinde doktora yaparken İngilterede yayınlayacağım.Konunun % 80 i orada geçmekte. Bir öğrencinin başına gelen çağımız problemlerini öyle güzel ifade etmekteki. Ama çok fazla yer ve mekan ismi geçtiğinden dolayı da burada yayınlayamacağım bir kitap durumunda.Son iki gündür akademik kariyer üzerinde eskisinden daha fazla kafa yormaktayım. Şunu anladım ki MBA sonrası yine Para piyasaları hakkında tezler olacak.Ama bununla yetinmeyeceğimi çok iyi biliyorum.Tarihe olan ilgim nedeniyle kendi tarihim hakkında çok ciddi araştırmalarım olacak.Tabiki işin uzmanlarının desteğiyle.2009 Haziranında Londrada Trafalgar caddesinde bulunan National Galery adlı müzede her bir resim beni çağımız velinimetlerinden, o zamanların ve hep yaşamak istediğim, hep tarih kokan duvarların içinde, mum ışığında bulunan çalışma masasında makaleler yazarken bulunduğum geçmiş yüzyıllara götürmekte. Böyle bir ofis dizayn etmekte gelecekte en büyük hayalim.Hep loş ışıkların insanlara çok fazla ilham verdiklerini düşünürüm.Kendim için bu bir gerçek. Neyse bu müzede Bellini'nin çizdiği Fatih Sultan Mehmet portresi çok güzeldi.Ben ülkemiz bilim adamlarının gerek tarihimize gerekse eğitime çok fazla değeri verdiğini düşünmüyorum.Bu tezi ne zaman ortaya atsam gerekli fon,sponsor,gelir kaynağı ya da her ne derseniz deyin alamadığımızdan dolayı yapamıyoruz diyorlar.Hadisene canım bir git işine ya.Sabit ödenen maaşın var.Neyapıyosun sen? Çok yakın arkadaşlarının yazmış olduğu kitapları öğrencilerine aldırıp oraya hepsini hapsetmekten başka. Sınav sorularını ordan sormaktan başka ne yapıyorsun? Neden öğrencilerinin teori ile birlikte pratiğininde gelişmesine yardım etmiyorsun.Kapitalist düşüncelerinden vazgeçte biraz faydalı olmaya çalış.Ben bu konuda Amerika'ya gıpta ile bakmaktayım.Aklı başında olan herkes orada okumak istemekte.Tabi yeterli parası varsa. Orası da ayrı mevzu tabi ama oradaki öğretim şekli ve öğrenci profili çok aklı başında temellerden oluşmakta.Keşke bizim hocalarımızda öğrencilerine kendine güvenmeyi öğretmek için , öğrencilerine güvenseler.Mesela ben üniversitedeyken bununla ilgili bir örnek başımdan geçti. CRM dersiydi sanırım.Hani müşteri ilişkileri dersi denen zımbırtı.Benim için gerçekten öyleydi.Konu şirketin iç müşterileriydi.Yani çalışanları.Bu iç müşterilerin mutlu olmasıda eğer şirket aile kültürü modeliyle yürütülüyorsa liderlerin davranışlarından geçmekteydi. Ben de o zamanlar fikrimi heyecanla paylaşmak için söz istemiştim.Hocam bence bunu ülkelere de çekebiliriz dedim.Yani eğer lideriniz size güven veriyorsa mutlusunuz kendinizi rahat hissediyorsunuz demek anlamına gelmekte.Bunda da liderlerde bulunan karizmaların etkisi var.Mesela Atatürk.Yapmış olduğu çabalar ile birlikte dışardan bakıldığında güven veren bir görüntüsünün olması da başarısında büyük pay sahibi dedim.Anfide bulunan bazı arkadaşlarımda bana katıldılar.Ama işgüzar hocam bu tezini hemen çürüteyim deyip Hitler örneğini verdi. Karizması olmayan fakat lider olan bir kişi olarak bahsetti.Aslında cevabını verecektim.Ne demek Hitler zaten zulümlerle diktatörlükle o konuma gelmiş.Halkına yalan söylemiş inanmayanları kurşuna düzmiş.Bu mu liderlik.Hocam yanlışsın diyecektim.Ama diyemedim.Neden? Çünkü dersi 4 krediydi.Çünkü bu dersi vermezsem not ortalamam çok düşecekti.O an kızdım.Bu olayda payı olan herkese.Hocanın yaptığı sabit maaş güvencesiyle öğrencileri kitaba bağımlı yapmasına fikirlerini paylaşanları hemen karalamasına kızdım.Eğer ben akademik görevli olursam teoriden ziyade pratiklere , öğrencilerimin fikirlerine çok ama gerçekten çok önem vereceğim...

3 Mart 2011 Perşembe

3 Mart

Belirsizlik ne kadar beter şeydir insan hayatında.Nereye gideceğini bilmeden rüzgarın seni canı nereye isterse oraya yönlendirmesi gibi. Birkaç aydır kariyerim üzerinde belirsizlik yaşamaktaydım.Askerlik sonrası özel sektördemi çalışsam yoksa akademik kariyer mi yapsam? Kendimle çok iç hesaplaşma yaptım.Sonunda kararımı verdim.Akademik kariyer yapacağım.Şu an tez konularım üzerinde bile düşünmekteyim.Gerçi para piyasaları o kadar kalabalık ki, çok fazla araştırılacak konu var. Geçenlerde bir arkadaşımla ALES üzerine bir tartışma yaptık.Benim ALES sınavına ne kadar titizlikle yaklaştığımı bildiğinden, ALES herşey değil dedi.Sorun ondan sonra başlıyor dedi.Torpil olmazsa hiçbir işe yaramaz dedi. Ankarada adını vermeyeceğim bir üniversitede master yapıldıktan sonra doktora yapmayanlar prof.luğa yükseliyorlarmış.Şaşırdım kaldım doğrusu.Bana burayı teklif etti.Ama bu işler bana gelmez.Ben planımı yaptım.Yeditepede MBA sonrasında da Bournemouth Üniversitesinde doktora.Şu an herşey yolunda gitmekte.Mayıs sonuna kadar gireceğim 17 sınavın 17 sinden de başarılı olacağıma inanıyorum.Kendime güvenim var. O kadar çok araştırma yapacağım konular var ki. Olacak. Hiç bu kadar kendime güvenmemiştim.Bugün çok değer verdiğim ve bunun paralelinde hiç görmediğim bir arkadaşım bana mezun olduğunu söyledi.O kadar çok memnun oldum ki sanki kendim geçmişim gibi geldi. Hiç tanımamama rağmen dürüst ve iyi niyetli olduğundan emin olduğum arkadaşım bana mesaj attı.Dudeee ben geçtim darısı senin başına dedi.Bu bile o kadar çok motivasyon kaynağı ki sınavlarım için bana adeta güç verdi.Çünkü bu değer verdiğim arkadaş bundan birkaç ay önce tanıştığımda çok karamsardı. Biraz muhabbet ettikten sonra iyi düşün iyi olsun felsefesi konusundda hem fikir olduk. Tabiki onun için dua ettim. Bildiğim kadarıyla dualarında önceliği arkadaşlarına ve ailene verdikten sonra kendin için edilen dualar makbulmüş.Dualarım kabul oldu.Şimdi sıra bende.Ve BAŞARACAĞIM...